AHMET ARİF
1927’de Diyarbakır’da
doğdu, 2 Haziran 1991’de Ankara’da yaşamını yitirdi. Asıl adı Ahmet Önal.
Ortaöğrenimini Diyarbakır Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisiyken 1950’de Türk Ceza
Yasası’nın 141. maddesine aykırı davranmak suçlamasıyla tutuklandı. 1952’de
gizli örgüt kurma iddiasıyla yine tutuklandı. 2 yıl hapse hüküm giydi. Cezaevi
günleri sona erince Ankara’ya yerleşti. Ankara’daki gazeteler ve dergilerde
teknik işlerle uğraşarak yaşamını kazandı. Gazetecilikten emekliye ayrıldı.
İlk şiiri “Millet”
dergisinde yayınlandı. Asıl sanatını ve kişiliğini 1948-1954 arasında Yeryüzü,
Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak dergilerinde yayınlanan
şiirleriyle ortaya koydu. Ardından uzun bir suskunluk dönemine girdi.
1968’de tek kitabı olan
“Hasretinden Prangalar Eskittim” yayınlanınca, çok büyük bir yankı uyandırdı.
Kitap yayınlanmasından sonraki 12 yılda 18 baskı yaptı. Orhan Veli’nin
etkisinin sürdüğü bir dönemde şiire başlayan Ahmet Arif, Nâzım Hikmet’in açtığı
yolda yürüdü. Ondan aldığı şiirselliği bir Anadolu duyarlılığı ve özlemiyle
genişletti. Şiiri çoğunlukla türkülere dayalı görünse de halk kaynaklarının
olanaklarını, türkülerin ötesinde aradı.
Günümüz şiirini de büyük
ölçüde etkiledi. Şiirinde ritmin büyük yeri vardır. Ama onda ritim sese değil
söze dayandığından daha derinlere inerek büyük bir lirizmin kaynağı olur. Doğu
Anadolu insan malzemesini bu lirizmin içinde yoğurarak gerçekçi şiirdeki
didaktizm tehlikesini aşmayı bildi. İmge konusunda yaptığı sıçramayla genç
şairlere örnek oldu.
Gazete ve dergilerde
yayınlanan düzyazılarıyla da 1950 kuşağı olarak anılan şair ve yazarların büyük
bölümünde izler bıraktı. Şiirlerinin çoğu bestelendi. Ankara’da yalnız yaşadığı
evinde 2 Haziran 1991 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder